NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
94 - (1593) حدثنا
عبدالله بن
مسلمة بن
قعنب. حدثنا
سليمان (يعني
ابن بلال) عن
عبدالمجيد بن
سهيل بن عبدالرحمن؛
أنه سمع سعيد
بن المسيب
يحدث؛ أن أبا هريرة
وأبا سعيد
حدثاه؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بعث أخا
بني عدي
الأنصاري
فاستعمله على
خيبر. فقدم
بتمر جنيب.
فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم (أكل
تمر خيبر
هكذا؟) قال:
لا، والله! يا
رسول الله! إنا
لنشتري الصاع
بالصاعين من
الجمع. فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (لا
تفعلوا. ولكن
مثلا بمثل. أو
بيعوا هذا
واشتروا بثمنه
من هذا. وكذلك
الميزان).
[ش
(جنيب) نوع من
التمر. من
أعلاه.
(الجمع)
تمر ردئ. وقد
فسر في حديث
آت بأنه الخلط
من التمر].
{94}
Bize Abdullah b. Mesleme
b. Ka'neb rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman yâni İbni Bilâl Abdülmecîd b.
Süheyl b. Abdirrahman'dan naklen rivayet eti. O da Saîd b. El-MÜseyyeb'i, Ebû
Hureyre ile Ebû Saîd'den naklen rivayet ederken dinlemiş ki,
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Benî Adiy El-Ensari'nin kardeşini Hayber'e Vali göndermiş. O
zât (oradan) a'Iâ hurma getirmiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ona :
«Hayber'in bütün
hurmaları böyle midir?» diye sormuşlar.
— Hayır! Vallahi yâ
Resûlâllah! Biz bunun bir ölçeğini bayağı hurmanın iki ölçeği ile satın
alıyoruz; demiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Böyle yapmayın! Ve
lâkin misli misline alın! Yahut bunu satın; karşılığı ile ötekinden alın! Tartı
da böyledir!» buyurmuşlar.
95 - (1593) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن عبدالمجيد
بن سهيل بن
عبدالرحمن
ابن عوف، عن
سعيد بن
المسيب، عن
أبي سعيد
الخدري، وعن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم استعمل
رجلا على
خيبر. فجاءه
بتمر جنيب.
فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
(أكل تمر خيبر
هكذا؟) فقال: لا،
والله! يا
رسول الله!
إنا لنأخذ
الصاع من هذا
بالصاعين.
والصاعين
بالثلاثة.
فقال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم (فلا
تفعل به الجمع
بالدراهم. ثم
ابتع بالدراهم
جنيبا).
{95}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti, (Dediki): Mâlik'e, Abdülmecîd b. Süheyl b. Abdirrahman b. Avf'dan
dinlediğim, onun da Saîd b. El-Müseyyeb'den, onun da Ebû Saîd El-Hudrî ile Ebû Hureyre'den
naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bir zât'ı Hayber'e vâlî göndermiş; o da kendilerine a'Iâ
cinsten hurma getirmiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Hayber'in bütün hurmaları
böyle midir?» diye sormuşlar. O zât: Hayır, vallahi yâ Resûlâllah! Biz bunun
bir ölçeğini iki ölçeğe; iki ölçeği'ni üç ölçeğe alıyoruz, cevâbını vermiş.
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Öyle yapma! Bayağı
hurmayı para ile sat; sonra bu para ile a'Iâ hurma satın al!» buyurmuşlar.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri
«Buyu'», «Vekâle», «Megâzî» ve «İ'tisâm» bahislerinde, Nesaî «Buyû'da muhtelif
râvilerden tahrıc etmişlerdir.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in Hayber'e gönderdiği zatın ismi bir kavle göre Sevâd b.
Gaziyye olup Ensardandır. Başka bir kavle göre ise Mâlik b. Sa'sa'a'dır. Bu zât
Hazrec kabilesine mensuptur.
Cenîb: îyi cins bir
hurmadır. Bazıları: Katı hurmadır; demiş; bir takımları, kötüsü ayıklanmış hurma mânâsına geldiğini söylemişlerdir.
Teymî: «Bu hurma
Araplarca malûm olandan başka garîb bir hurmadır.» diyor. Hülâsa, Arapların en
güzel hurması bu imiş.
Cem': Her nevi
hurmadır; ismi belli değildir. Bazıları: Muhtelif hurmaların karıştırılmasından
meydana gelen bayağı hurmadır; buna rağbet yoktur; zaten bayağı olduğu için
karıştırılır; demişlerdir. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in o zât'a
bayağı hurmayı para ile satmasını, sonra o para ile iyi hurma almasını emir
buyurması araya iki tane pazarlık girsin de işe ribâ karışmasın diyedîr.